- kavun
- شمامقاوون
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
kavun — is., bit. b. 1) Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, iri meyveli bir bitki (Cucum) 2) Bu bitkinin genellikle güzel kokulu, sulu ve etli meyvesi Birleşik Sözler kavuniçi acı kavun ağaç kavunu Kırkağaç kavunu Yuva kavunu Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavun kökeninde büyür — Çocuk ana baba ocağında, herhangi bir kişi doğup büyüdüğü çevrede yetişir, gelişir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hotel Kavun — (Мюнхен,Германия) Категория отеля: Адрес: Landwehr Str. 56, Людвигсфорштадт, 80336 Мюнх … Каталог отелей
acı kavun — is., bit. b. Eşek hıyarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
felek, kimine kavun yedirir kimine kelek — bu dünyada kimi insanlar mutluluk içinde yaşarlar, kimileri de talihsizdirler anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
HIRBÜRE — Kavun … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HIŞIR — Kavun ve karpuzun kabuk kısmı. * Olgunlaşmamış kavun. * Kötü bir tabaklama neticesinde, bazı kısımları sert kalan deri. * Mc: Kaba, görgüsüz ve salak kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ham çıkmak — kavun, karpuz olgunlaşmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kopuz — kavun, karpuz, bostan; saz, kemane … Çağatay Osmanlı Sözlük
kagun — kavun I, 15, 88, 174, 214, 268, 269, 395, 410; I I, 290; III, 107, 129, 146, 190, 435 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kagunlanmak — kavun sahibi olmak, III, 206 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini